5 Temmuz 1993’te Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde hain terör örgütü tarafından alçakça şehit edilen 33 vatandaş için anma töreni düzenlendi. Menfur saldırının 32. yıl dönümünde gerçekleştirilen anma programı kapsamında Başpınar’daki Şehitlik ziyaret edildi.
"4 SAATTE KÖYE ULAŞTIK"
Katliamın yaşandığı dönemde Kemaliye Kaymakamı olarak görev yapan Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin, o gün yaşanılanları gözyaşları içinde anlattı. Şahin, "5 Temmuz sabahı saat 05.00 gibi Kaymakamlık konutunun telefonu çaldı. Bitişik köyümüz Yukarıumutlu köyü muhtarı Ahmet Yıldız beni aradı ve teröristlerin, Başbağlar’ı bastığını, bütün erkekleri şehit ettiklerini söyledi. 'Bütün köyü yaktılar. Kaymakam bey koş' diyordu. Hemen dönemin valisi rahmetli Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nu aradım. Güvenlik güçlerine haber verdim. Hazırlandık köye gideceğiz ve o dönemde köprü yok. Tam 4 saatte ulaşabildik. Sabah 09.00 gibi köye geldik ki aman Allah’ın bütün evler yanıyor. 28 tane bu vatanın güzide evladı şehit edilmiş, yerde yatıyor. Evlerde 5 canımız yakılmış şehit edilmiş. Çocuklar, kadınlar bir kenarda ağlıyor. Bir kadın düşünün ki kocasını, babasını, kardeşini kaybetmiş evi yanıyor. Sizde ilçenin kaymakamı olarak karşısındasınız" ifadelerini kullandı.
"BAŞBAĞLAR DİK DURDU"
Böyle bir olayın Türk tarihinde az yaşandığını belirten Şahin, "Böyle bir katliamın ilk şahidi olmak benim hayatımdaki en zor anlardan biridir. Yüzlerce mermi sıkılmış cesetleri görünce uzun yıllar et yiyemedim, uzun yıllar o çocukların gözlerinin içine bakamadım. Bu topraklarda yaşamanın, Türk devletinin buralarda var olmasının bedelini Başbağlar ödedi. Başbağlar öyle dik durdu ki, o dönem de 'sizi Mersin’e, Aydın’a göç ettirelim' dediler ama 'biz vatanımızı terk etmeyiz. Burası bizim vatanımız. Biz ölürsek de buradayız, kalırsak da buradayız' dediler. O dönemde ilk kez köylüler bizden silah talep etti ve 'biz köylerimizi bekleriz. Sırf güvenlik kuvvetleriyle olmaz bu vatan bizim de vatanımız' dediler. İlçe merkezi dahil bütün köylere silah dağıttık. Sadece köylüler beklemiyordu. İstanbul’daki Kemaliyelilerde 10'ar günlük nöbetler halinde gelip bu kabanlarda nöbet tuttular. Bu vatana sahip oldular. Böyle bir milleti olan devlet yok olmaz. Bayrak inmez, ezan susmaz. İyi ki cenabı Mevla bizi böyle necip millete mensup kıldı" dedi.