Geceler hep hüzünlerle anılır.

Gönül yarası çekenler mi dersiniz, hasta olup hastane köşelerinde gecenin karanlığına öylece bakanlar mı dersiniz.

Gece depreşir depresif duygular genellikle.

Umutsuzluğun adresi sanki gece.

Suçların önemli bölümü bile gece işleniyor yeryüzünde.

Gece aynı zamanda, sanki pislikleri, suçları ve canileri de örtüyor karanlık peleriniyle.

Hastaneleri dolaştınız mı hiç gece vakitleri. Aciller özellikle de canını dişine takan sağlıkçıların sabaha kadar neler yaşadıklarını anlarsınız orda durdukça.

Hastanede yatan hastalardan, ertesi güne çıkar mıyım dercesine, sabaha kadar bazen ağrı ile, bazen nefes darlığı ile inleyenleri görürsünüz. Yüreğiniz burkulur, dua edersiniz iyileşsinler diye.

Sonra, çıkarsınız o hastaneden, biraz yürürsünüz, bir eğlence mekanının önünde durursunuz. İçeriden, gece ile arkadaş olmuşçasına, vur patlasın çal oynasın sesler tırmalar kulaklarınızı. Kapılarında korkunç yüzlü adamların nöbet tuttuğu bitirimhanelerdir bunlar. Gece onları da örter.

Sağ taraf döner bir sokağa girersiniz. Bir hırsız ilişir gözünüze. Ya bir arabadan, ya bir iş yerinden bir şeyler çalmanın peşindedir. Eee, herkes işini yapıyor değil mi? Şeytan da öyle. Gece onların da üstünü örter. Korur kollar adeta.

Siz de dalar gidersiniz. Geçmişinizde ne kadar hüzün yaprakları varsa, bir bir önünüze dökülmeye başlar. Adeta yeniden yaşarsınız hepsini. Gece öyle sessizdir ki. Sadece siz biraz daha fazla hissedin diye yaprak kıpırdamaz etrafınızda. Hissedin ve acı çekin der gibidir gece.

İnsanlar neden gece daha yalnız ve çaresiz hissederler kendilerini, hiç düşündünüz mü?

Gecenin karanlığı mıdır bizi böyle bitiren? O halde aydınlık çok kıymetli bir nimet.

Gönülaydınlığı, gözaydınlığı, ruhaydınlığı olsun cümlemize inş.

Sonra birden içinizi ferahlatan, o ilahi mesajı duyarsınız.

Allahu ekber, Allahu ekber!

Evet sabah ezaları okunmaya başlamıştır artık.

Gece çöken tüm pisliklerin, ümitsizliklerin  temizlendiği, yıkandığı ve birazdan gönüllere aydınlık verecek olan güneşin ışıltılarının belireceğinin müjdecisi, o güzelim ilahi mesajla yıkanır ruhunuz.

Girdiğiniz zaman camiden içeri, dışarıda büyük bir yük bırakmış gibi rahatlarsınız. Bir kadife dokunuş ruhunuzu ferahlatır.

Okunan her ayet, aldığınız hasarlara şifa olur adeta.

Dışarı çıktığınızda bambaşka bir şehir vardır karşınızda artık.

Sokaklar canlanmaya başlamış, işlerine giden insanlar, dükkanlarını açan esnaflar…

Yeni bir gün, yeni bir şans.

İyi bir insan olmak için, kimseye zarar vermemek için. Mevla bir kez daha imkan vermiştir bize. Yeni günün, güneşin ve aydınlığın anlamı budur.

Gecenin karanlığı ve esareti, Allahın aydınlık ve affına bırakmıştır yerini.

Affedilenlerden olalım inşallah.